Yeniden Gelen Bahar
Bedri Rahmi Eyüboğlu, baharı ve bizi ne güzel anlatmış: “Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden, / Rabbim ne güzel çıldırır. / Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak; / Sevincinden titreyerek.” Hiç düşündünüz mü; sizin hayatınıza baharla birlikte yeniden neler girecek?
Havada, suda ve toprakta sıcaklığı yükselttiği düşünülen cemre, en son mart ayında toprağa düşer. Her ne kadar atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.” demişlerse de baharla birlikte güneş daha fazla göz kırpmaya, içimize dolmaya, yavaş yavaş ısıtmaya başlar.
Parlayıp duran güneşe yağmurlar da eşlik edince coşar toprak… Papatyalar, çiğdemler, laleler, anemonlar, lavantalar yeniden renklendirir yeryüzünü ve ortalığı çiçek kokuları kaplar. Zaten bahar demek en çok da buram buram çiçek kokusu demektir.
Canlanan doğa vitamin deposu ürünler yetiştirir; erik, çağla, çilek, dut ağaçlardan yeniden soframıza düşer. Hemen her mevsim görüyor olsak da enginar, bakla, patlıcan, semizotu, domates, salatalık aslında bahar aylarının sebzeleridir.
Şehir yaşamını bizler için daha eğlenceli kılan canlılar kış gelirken daha sıcak yerlere göçüp gitmiştir. Baharla birlikte leylekler, kırlangıçlar yeniden aramıza döner. Gökyüzü gittikçe şenlenirken sokak hayvanları için de daha çok oyun zamanı gelmiş demektir.
Baharla birlikte rutinlerimiz değişir. Spora başlamak, açık havada yürüyüşler yapmak için kararlar verdirir insana bu mevsim… Masa-sandalye balkona taşınırken giysilerimiz gittikçe hafifleşir. Bahar muhabbetleri artırmanın, daha derin nefesler almanın, görmenin değil bakmanın mevsimidir.
Ümitlerin yeniden tazelendiği bu aylar yeni şarkılar, yeni yerler, yeni eğlenceler keşfetme zamanıdır. Aslında tam olarak şairin dediği gibidir bahar: “Ben her bahar âşık olmam ama / Her bahar gitmek isterim. / Gittiğim olmadı hiç. / Ama olsun… istemek de güzel.”
906 okunma